Tozlaşmayı sağlayan böceklerin çiçeklerle iletişim kurduğunu biliyoruz. İnsanlar ise bitkileri yeni yeni dinlemeye başladı.
Internette gezinirken çiçeklerle iletişim konusunda karşılaştığım ilginç bir makaleden bahsedeyim.
Çiçekler bir arının vızıltısını duyunca onun gelip tozlarını alması için güzel, davetkâr kokular salgılıyor.
Bilim insanları ağaçların ve bitkilerin birbiriyle haberleştiğini söylüyor. Bununla ilgili bir belgesel izlemiştim, ayının dallardaki tatlı meyveleri yiye yiye yaklaştığını algılayan ağaçlar diğer ağaçları salgıladığı toz, yosunsu oluşumlar veya başka şekillerde uyarıyordu. Kusursuz bir sistem…
Bilime göre, doğadaki canlılar akustik titreşimleri hissediyor.
Ses konusunda yeni bir araştırma var, Tel Aviv Üniversitesi’nden. Çuha çiçeğinin sese nasıl yanıt verdiğini incelemişler.
Araştırmada farklı frekanstaki sesler kullanılmış.

Yüzlerce çiçeğin taç yaprakları titreşerek yanıt vermiş seslere. İnsan seslerine de…
Ama bazı seslere başka türlü tepki vermiş.
Çiçekler arıların kanat vızıltısını duyunca 3 dakika içinde mis kokular salgılamışlar. Normalde salgıladıklarından daha tatlı hem de…
Çiçekleri cam fanuslarla kapatmışlar, ses duymadıkları için hiçbir şey yapmamışlar.
Yani taç yapraklar, bitkinin kulağı gibi çalışıyor.
Hatta bazı bitkilerin, daha fazla ses duymak için taç yapraklarını zaman içinde evrimleştirerek büyüttüğü söyleniyor. Aynı şekilde arı gibi üremeyi devam ettirecek canlıların da ses çıkarma kapasitesi büyümüş.
Çiçekler doğayı dinleyerek, sadece tozlaşmayı sağlayacak canlılara koku salgılıyor. Böylece kaynaklarını da tasarruflu kullanmış oluyor.
Öyle her sese güzel koku yok. İşte doğadan öğrenilecek bir şey daha…
Şuradan okudum: www.qz.com