Doğayla iç içe yaşayan kadim toplumlarda bitkilerin ruhsal anlamları olduğuna inanılırdı. Bitkilere dair bu inanışlardan kimisi günümüze kadar ulaşmış. “Tahtaya vur” sözünün de bunlardan biri olduğunu biliyor muydunuz?
Bitkilerin büyülü ve gizemli dünyasını araştırdıkça geçmiş kültürlerden günümüze ulaşan birçok inancın, düşündüğümüzden çok daha fazla günlük hayatımıza etki ettiğini fark etmemek mümkün değil. Bitkilerle ilgili ilginç inançlar arasından birçoğu yüzyıllarca, hatta binlerce yıl öncesinden bugüne gelebilmiş. Tahtaya vurmak da bunlardan biri.
TAHTAYA VUR!: İyi ruhlar bizi korusun
Bitkilerle ilgili ilginç inançlardan sanırım en popüleri tahtaya vurmak. Eskiden yaşamış birçok uygarlıkta ağaca vurmak ya da dokunmak bir gelenekmiş. Ağaçlar; tehlikelerle dolu doğada yaşayan insanlar için hızlıca tırmanılan, güçlü dalları arasında uyunan, gölgesinde dinlenilen, ateş yakılan, kovuğunda yiyeceklerin saklandığı, meyvelerinden faydalanılan, saygı duyulan varlıklar imiş.
Tahtaya vurmanın kökeni tam olarak bilinmese de şu makalede çok eski kuzey Avrupa toplumlarından Germenler zamanına dayandığı yazıyor.
Germen topluluklar, insanları koruyan ruhların ağaçların içinde yaşadığına, ağaca dokununca bu ruhlarla iletişim kurduklarına ve iyi şans geleceğine inanırlarmış.
Tahtaya vur sözüne benzer ifadeler Arap, İsveç, Brezilya, Trinidad, Tobago gibi birbirinden uzak coğrafyalarda da kullanılıyor.
İyi ruhlar olduğu gibi bazı ağaçlarda da kötü ruhların yaşadığına dair güçlü bir inanış da sözkonusu… Örneğin zehirli bitkilerin içinde, cadı ruhlarının yaşadığına inanılırmış.
Kutsal Sayılan Bazı Bitkilerle İlgili İlginç İnançlar:
- Paşa Kılıcı
- Para Çiçeği
- Lotus Çiçeği
- Melekotu
- Meşe Ağacı
- Rezene
- Kekik
- Biberiye
- Adaçayı
- Zeytin Ağacı
- Üvez Ağacı
Paşa Kılıcı (Sansevieria Trifasciata): Boyu 1 metreyi geçtiğinde evin olur
Paşa kılıcının boyu 1 metreyi bulduğunda insana ev aldırırmış, derler. Bu kadar yaygın olmasa da benzer bir inanış da şöyle; “Paşa kılıcı çiçek açtığında ev sahibi olursun.” Çiçek veya uzunluk, neye inanmak isterseniz ilk suyunu ev sahibi olma dileğiyle vermeli diye duymuştum. Bence her sulamada sesli olarak, inanarak bu dileği tekrar edebiliriz.
Para Çiçeği (Crassula Ovata): Bereket getirir
Bereket getirdiğine inanıldığı için isminin bile ona göre verildiği para çiçeği bunlardan biri tanesi. Feng Shui inanışında da yuvarlak yapraklı bitkiler eve bolluk getirir.
Lotus Çiçeği (Nelumbo Nucifera): Yeniden doğuş
Doğu kültürlerinde saflığın ve yeniden doğuşun simgesi. Çiçeğe gelen tozlar, Lotus’un üzerindeki gözle görülemeyen çıkıntılar sayesinde tek bir yağmur damlası ile dışarı atılıyor. Bu yüzden lotus saflıkla özdeşleştirilmiş.
Sabahın ilk ışıklarında taç yapraklarını aralaması ile başlayıp 3 gün sonra solmaya yüz tutan taç yapraklardan tohumların suya düşmesi arasındaki süreç ise yeniden doğuşu simgeliyor.
Tohumlarının 3 bin yıl dayanabildiği bulunmuş. Doğanın mucizelerinden sadece bir tanesi.
Melekotu (Angelica Sylvestris): İyileştirici
Meşe Ağacı (Quercus): Koruyucu, Şifalı
Eski çağlarda sadece koruyucu değil, sihirli olduğuna da inanılırmış. İçindeki özsuyu, savaşta yaralanan veya ateşli hastalığa yakalanan kişileri iyileştirmede kullanılırmış.
Gerçekten de meşenin içindeki tanin maddesi bugün bitki bilimciler tarafından ateş düşürücü ve yaraları onarıcı olarak kullanılıyor.
Rezene (Foeniculum vulgare): Kötülükleri uzak tutar
Kötü ruhları evden uzak tutsun diye taze rezene kapılara asılır, tohumları da anahtar deliklerine koyulurmuş.
Kekik (Oreganum Vulgare): Müjde getirir
Bu nefis kokulu baharatın adı, eski Yunan kültüründe “Dağ” ve “Sevinç” anlamına gelen “Oros” ve “Ganos” kelimelerinden türemiş (Oregano).
Kekik nerede yetiştirilirse o eve sevinçli haberler getireceğine inanılırmış. Eski Roma uygarlıklarında yeni kraliçelerin tacında, mutlu bir geleceği olması dileğiyle kekik dalları kullanılırmış.
Kuzey Avrupa eski toplumlarında şöyle bir inanış da mevcut: Bir türlü büyümeyen bitkiler, şeytanın bitkileridir.
Biberiye (Rosmarinus Officinalis): Kötü ruhlardan korur
Orta çağda biberiye, şeytan ve kötü ruhlardan insanları korusun diye yetiştirilirmiş. Bazen de sevilen kişiler ölünce hiç unutulmasın diye mezarlarına biberiye serpilirmiş.
Adaçayı (Salvia Officinalis): Şifalandırıcı
Hem Avrupa hem de Asya’da birçok hastalığı iyileştirdiğine inanılırmış.
Zeytin (Olea Europaea): Barış ve dostluk
Eski Mısır uygarlığından başlayarak barış ve dostluğun simgesi. Yüzlerce yıl dayanan, bereketli muhteşem meyve…
Hurma, Nar, Üzüm: Bereket
Kur’an’da da adları geçen, bolluk ve bereketin simgesi bitkiler.
Üvez Ağacı (Sorbus Aria): Kötülüklerden koruyucu
Eski zamanlarda kötü ruhlardan ve cadılardan korunsunlar diye bebeklerin beşikleri bu ağaçtan yapılırmış. Hala bazı kültürlerde evin kapısına yakın bir yere dikilen üvez ağacının evi kötülüklerden koruduğuna dair bir inanış mevcut.
Bitkilerle ilgili ilginç bilgiler de bu yazıda…
